GANDHI izle






Mohandas Gandhi'nin hayatını olabildiğince etkili ve betimleyici bir şekilde tasvir eden bir film. Hindistan'a bir avukat olarak gelişi, daha sonradan İngiliz sömürgesindeki bu topraklarda gördüğü ayrımcılıkla başlayan film, daha sonra Gandhi'nin adalet ve eşitlik için direnmesiyle hikayeye devam ediyor. Radikal bir özgürlük ve barış anlayışıyla mücadelesini veren Gandhi'nin aynı zamanda eyleminde tutarlı, insani ve bütüncül olmak için "satyagraha" felsefi akımını yaratır.

 Dikta oteriteye, zülme ve sömürüye karşı son derece kararlı ama şiddet içermeyen yeni bir yaklaşım olan, sevgi ve barışı bütünleyen bu yöntemle, artık somut adımlar için insanlara çağrı yapan Gandhi, birçok zorlukla karşılaşacak ve birçok kez hapse atılacaktır. Sevgi için mücadelesini sürdürürken, kadınların özgürlüğü için, etnik gruplar arası barış için, köylünün vergiler altında ezilmesine karşı koymak için insanları bir araya getirdi, Britanya tuz vergisine tepki olarak 400 km'lik tuz gölü yürüyüşü ile ülkesinin İngiliz sömürüsüne karşı balkaldırmasına öncülük etti.

Yakın zamanımızda Gandhi'ye ilgi doğsa da, bazı kesimler Gandhi adına ''direnci pasifize eden'' olarak söz ediyor. Gandhi'nin yanı sıra Martin Luther King ve Dalai Lama için de böyle deniliyor. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki: 68lilerin yaptığı o büyük tepkisinde Gandhi, Dalai Lama ve Martin Luther King'in de etkisi büyüktür. Nükleer ve bireysel silahsızlanma, sevgi ve barışın bütüncüllüğü, canlı olmanın evrenselciliği vb düşüncelerinin radikal kökeni doğu felsefesinin başta bu temsilcileridir.

Berkeley in the Sixties belgeselinde de gördüğümüz gibi -kişilerin birebir açıklamalarında bile- ekonomik sınıf gözetmeksizin belli bir farkındalığa ve bilince bu ''toplumun sözcüleri'' sayesinde erişmişlerdir. ''Direnci pasifize etme''ye gelecek olursak, onlar bize direncin en tutarlısını, en bilinçli halini sunuyorlardı. Krişnamurti'de de gördüğümüz gibi onlar ''hapishanede daha iyi bir mahkum hayatı yaşamayı değil, hapishanenin duvarlarını kırmamız gerektiğini'' söylüyorlardı. Ancak şiddet dolu bir hayata sahipseniz, her yanınız şiddet ve nefret doluysa şiddetsiz bir çözüm elbet size pasiflik gibi gelecektir. Ancak tüm bunlardan kurtulduğunuzda, en azından çözümün şiddetten geçmediğini gördüğünüzde, her şey daha açık görülecektir. Umarız ki; bu film ve Ömer Hayyam'ın şu dizeleri bu bakımdan açıklayı olur hepimiz için:

''...
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Ne farkın kalır benden söyle.''





0 yorum :

Yorum Gönder