Darwin'in Tehlikeli Fikri:
I Body and Soul
150 yıldır, devrimci bir fikir bütün dünyaya yayılıyor. O, Dünya üzerindeki yaşam ve doğadaki yerimize ilişkin anlayışımızı dönüştürerek yaratılışın gizemlerini çözmeye yardımcı olmuştur. Fakat sadece bilimsel değil çok daha ötesine uzanan bir etki bu. Mirası hayatımızın, kültürümüzün, siyasetimizin ve dini inançlarımızın en derinlerine ulaşarak meydan okuyor. Bizi, insan ahlâkının ve tutumunun, temel dayanaklarını sorgulamaya zorluyor. Ama emperyalizm, savaş ve soykırımın meşrulaştırılması için de kullanıldı. Bu seride size, modern dünyada ortaya çıkan en önemli fikrin serencamını anlatacağım. Darwin'in doğal seleksiyona dayanan evrim teorisi artık, dünyadaki canlılığın temel gidişatının doğru tanımlanması olarak geniş bilimsel kabul görmektedir. Ve tabii bilimsel bir gerçeklik de hiçbir zaman kötü olamaz. Fakat bu fikir o kadar devasadır ki, artık kendine ait bir hayatı vardır. Darwinizmi doğru anlamak, insanlığın en büyük sorunlarının çoğunun kilidine anahtar önerebilir. Öte yandan yanlış anlamak ise doğrudan cehenneme götürür. Darwin'in tehlikeli fikrinin dünyasına hoş geldiniz!
II Born Equal
İşte bir soru, ABBA'nın Anni-Frid Lyngstad'ı ile Charles Darwin arasında ne bağlantı var? Cevap, Adolf Hitler. Norveç Nazi işgali sırasında, Anni-Frid Lyngstad, tasarlanmış binlerce bebek gibi genç bir Norveçli ile bir Alman askerinin çocuğuydu. Nazi önderliği bu ilişkileri teşvik ediyordu. Bir arî üstün ırk yaratmak için seçici bir yetiştirme programları vardı. Planları, Charles Darwin'in evrim teorisinin kaba bir manipülasyonundan ya da "en güçlü olanın hayatta kalması"ndan esinlenmişti. Bu programda, Darwin'in teorisinin; kültürü ve siyaseti etkilemek için nasıl kullanılmış olduğunu keşfedeceğim. Darwinist teori, ikinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, ırkçılığı caydırmak ve insan eşitliği fikrini teşvik etmek için kullanılmaktadır. Fakat öncesinde; ayrımcılık, emperyalizm ve kitle katliamlarını meşrulaştırmak için istismar edildi. Naziler; Berlin Wannsee'de, bu villada, Holokost planlarını sonuçlandırmak için Darwin'in evrim teorisinin çok açık bir şekilde saptırılmış bir yorumunu kullandılar. Charles Darwin, böyle bir planı, aklının ucundan geçiremezdi. Ama burada Wannsee'de, Naziler; O'nun "en güçlü olanın hayatta kalması"nı alıp, gezegen üzerindeki yaşamın çeşitliliği ve karmaşıklığı hakkındaki teorisini ezerek çağımızın en şeytani fikirlerinden birinin motoru haline getirdiler.
III Life and Death
Gezegenimiz kitlesel bir yok oluşunun ortasında. Her saat, üç türün sonsuza kadar kaybolduğu tahmin edilmektedir. Bu, günde 70, haftada 500, her yıl 27.000 türdür, ki bu onu dünya tarihinin en hızlı yok oluş oranı yapar. Ve nedeni hakkında hiç şüphe yok, bu biziz. Charles Darwin 150 yıl önce, bize yeryüzündeki tüm yaşam arasındaki karmaşık bağlantıları anlamak için anahtar verdi. "Yaşamın hassas ağı"nın bir parçasının sökülmesi veya hasarı başka bir yerde feci sonuçlara neden olabilir. Ama dinlemekte isteksiz ve harekete geçmekte yavaşız. Bu programda, Darwin'in; yeryüzündeki tüm yaşam arasındaki güzel ama kırılgan ilişkiye nasıl gözlerimizi açtığını, onun mirasının tam etkilerini anlamak ve kabul etmek için nasıl mücadele ettiğimizi ve Darwin'in gezegenimizin tarihindeki en büyük felaketlerden birini önlemeye yardımcı olmak için ihtiyacınız olan bilgiyi bize nasıl vermiş olduğunu keşfedeceğim. Belki de kendimiz de dahil olmak üzere, kitlesel tükenişe neden oluyoruz, çünkü yalnız değiliz. Büyük hayat ağının parçasıyız ve bu ağı mahvedersek, kendimiz de gideriz. Bu meydan okumaya cevaplar kolay değil, ama imkansız da değil. Aynı, Charles Darwin'in tehlikeli fikrinin boyutlarını ve önemini ancak bu kadar zaman sonra anladığımız gibi.